Hutbe-i Sâmiye, Üstad'in ülkemizin ve bilhassa Güneydogu bölgesinin problemlerine çözüm getirmek için Istanbul'a gidip uzun mücadeleler vermesi, hapis hatta timarhaneye gönderilmesi, Osmanli'nin en üst makamlarina projelerini anlatmaya çalismasi, 31 Mart bahanesiyle idamla yargilanmasi ve neticede beraat etmesinden sonra tekrar Güneydogu'ya dönüp halkin içinde onlarin problem ve dertlerini dinleyerek reçeteler yazmasi gibi büyük tecrübeler ve birikimler yasadiktan sonra Islâm dünyasina sunmus oldugu önemli bir mesajdir. Bu mesajinda ittihad-i Islâm anlayisi ile Âlem-i Islâm'in derin yaralarini ve dertlerinin tedavi çarelerini, uyandirici, ümit verici duygularla beraber izah etmeye çalismistir. Engin ilim ve birikimiyle, gerçek hayati, insan fitratini, psikoloji ve sosyolojinin verileriyle konusturup insanlik için dogru hedefler belirlemistir.