Ücüncü Dünyanin entelektüel uyanisinin en önemli kaynaklarindan Frantz Fanon, döneminin toplumsal mücadeleleri icerisinde yeni bir insanlik ugruna bikmadan usanmadan cabaladigi icin yirminci yüzyilin önde gelen düsünürlerinden biriydi. Cezayir Bagimsizlik Savasiyla beraber Ulusal Kurtulus Cephesi saflarina katildi ve bu sürecte cesitli yazilar yazdi, konusmalar yapti. Sömürgeciligin ideolojik ve psikolojik saldirilarini fas eden metinleri ise postkolonyalizmden elestirel teoriye pek cok alani derinlemesine etkiledi. Bütün bu metinlerde argümanlarinin acilimi teorik olana degil, düsüncesinin gelisiminde cikis noktasi olan yasanmis tecrübelere dayaniyordu.
Frantz Fanonun Radikal Sömürgeciligin Mantigi adiyla bir araya getirilen deneme, makale ve mektuplari onun emperyalizmin fiziki ve zihn duvarlarina savas acma sürecinden kesitler sunuyor. Angaje bir psikiyatrist olarak ezilenlerin psikolojisindeki tahribatlari ortaya koyan Fanon, insanlarin nasil bir dünyada yasadiklarini anlamaya yardim eder. Cezayirin bagimsizligindan Afrika Birligi tahayyülüne, Bati dünyasindan emperyalizmin yardakcilarina, fasizmden dünya barisina, entelektüellerin tavrindan sömürgeci siddete bircok mesele üzerinde yazdiklari bunu kanitlar.
Sömürgeciligin yarattigi sorunlari hem bireysel hem de kültürel düzeyde ele alan Frantz Fanonun düsüncesi kolonyalizmin ve irkciligin yeni boyutlar kazandigi günümüzde tekrar öne cikiyor. Fanonun seyir defteri niteligindeki metinlerinden olusan Radikal Sömürgeciligin Mantigi hem onun düsüncesini sekillendiren temalardan bazilarini hem de dünyada olup bitenleri süreklilikleri ve dönüsümleri icinde kavramayi sagliyor.