Cocuklugumuz tohumumuzdur, tohumumuza kim su verdiyse o sekilde büyür ve yetisiriz. Gecmisinin bir tarafi karanlik sirlarin gölgesinde kalan ve hayatinin büyük bir kismini hatirlamayan Minel Karaer, bir anlasma sonucunda psikolojik rahatsizliklara sahip bireylerin tedavi edilmek üzere toplandigi Anektod Merkezine gitmeye baslar. Icinden bir ses Anektod Merkezinin ona yardim eli uzatmak yerine kendisini daha fazla karanliga sürükleyecegini söylese de o sesi göz ardi eder ancak hislerinde hakli oldugu, Korel Erezlinin Anektod Merkezine döndügü gün ortaya cikar. Vücudunun büyük bir kismi izlerle ve dövmelerle örtülü olan Korel Erezli, sadece vücudunda degil kalbinde ve zihninde de büyük sirlar saklar. Minel, Korelle ilk karsilastigi an kendisini kocaman bir labirentin icinde hisseder; bu labirentte ask, tutku, sefkat, merhamet, öfke ve nefret vardir. Minelin gecmisiyle savasi baslarken, yeniden ortaya cikan sehrin seri katili Prometheus da cinayetleriyle tekrar adindan söz ettirir. Prometheus, Minel Karaerin pesindedir ve asil sir tam olarak burada saklidir. Korel Erezli senin kacislarin, dedi kendinden emin bir tavirla. Korel Erezli senin sirlarin, Korel Erezli senin gecmisin, Korel Erezli senin varligin.
