Et Pazari, kadinlarin hem tükettigi hem tüketildigi kapitalist yamyamligin et dayanagi olarak kadin bedeninin feminist bir irdelemesidir.Modern kültür, kadin bedenini kontrol etmeyi takinti haline getirmis durumda. Toplumlarimiz, kadinlarin kendi kisisel ve politik potansiyellerine yabancilastiklari gercek kadin bedenlerine karsi idealize edilmis kadinsi güzelligin gercek disi imajlariyla doldurulmus halde. Modern kapitalizm altinda, kadinlar hem tüketici hem tüketilen konumunda Et Pazari, kadinlarin politik kendiligindenliginin her parcasini genisleten kadin etinin nasil bir tavira maruz kaldigini anlatiyor ve tüketimin korkunc döngüsüne direnmek icin stratejiler öneriyor.Cinsellik, fahiselik, aclik, tüketim, yeme bozukluklari, ev kadinligi, transseksüellik ve küresel ticaretin feminenlik icindeki göstergelerine deginen Et Pazari, kadinin esitsizligini anlamak ve bununla mücadele etmek icin oldukca degerli bir katki sunuyor.
