Askin aldi benden beni, bana seni gerek seni Ben yanarim gunduz gece, bana seni gerek seniNe varliga sevinirim ne yokluga yerinirim Askin ile avunurum, bana seni gerek seniYunus Emre 1240-1320Anadolu sahasinda yetismis en büyük Türk sairi ve mutasavvif. Hayati hakkinda kesin bilgi olmamakla birlikte Sivrihisarin Sariköy adli köyünde dogdugu, mezarinin da oraya yakin bir yerde bulundugu tahmin edilmektedir. Asil adi Yunus Emre, mahlasi ise Asik Yunus, Dervis Yunustur. Emre kelimesinin türeyisi hakkinda bircok farkli görüs vardir. Bunlarin arasinda ilginc olani, bu kelimenin amramak sevmek fiilinden türeyis seklidir. Asik, seven, arzu edilen, imrenilen gibi anlamlara geldigi gibi kardes, birader anlamina da gelmektedir. Siirlerindeki bilgilerden evli ve cocuk sahibi oldugu, Ismail adinda bir oglunun bulundugu anlasilmaktadir.Her ne kadar ümmi oldugu söylense de tasavvuf yoluna girmeden önce iyi bir medrese egitimi almis olmasi kuvvetle muhtemeldir. Egitim aldigi yer, o dönemin bilgi merkezlerinden sayilan Konya olabilir. Yine onun iyi derecede Farsca, Arapca bildigi söylenebilir. Bazi beyitlerinin isiginda onun Maras, Kayseri, Tebriz, Nahcivan, Yukari Azerbaycan, güneyde Bagdat ve Sami dolastigi anlasilmaktadir. Yunus Emrenin mürsidi Tapduk Emredir. Anadolu ve Rumeliye dervis yetistirip gönderdigi bilinen Tapduk Emre, Yunus Emreyi Nallihandaki zaviyesinde yetistirmistir.Yunus Emre, resmi yazisma ve edebiyat dilinin Farsca oldugu, bilimsel eserlerin Arapca yazildigi bir dönemde yetismis, Türkceye gecis dönemini yasamis bir sairdir. Bu yüzden eserlerinde bir kelimenin Türkce, Farsca ve Arapca kullanilislarina rastlanir. Buna ragmen Yunus Emre 13. yüzyilda Anadolu sahasinda Oguz Türkcesinin en büyük temsilcisidir. Eski Anadolu Türkcesi dedigimiz bu dönem Türkcesinin edebi bir dile dönüsmesinde birinci derecede katki sahibi olan kisidir. Ahmed Fakih, Seyyad Hamza, Hoca Dehhan gibi o dönemde yetisen sairler de dilin gelismesine katki saglamistir. Siirlerini genel olarak hece ölcüsüyle yazmakla birlikte, hece ölcüsüne uyan aruz vezinleriyle de siir söylemistir. Tek heceli dil olan Türkce ile aruz vezni uyum saglamadigindan ister istemez aruz hatalari olusmustur. Kimi zor kavramlari Türkce kelimeler kullanarak rahatlikla ifade etmeyi basaran Yunus Emre bu özelligi dolayisiyla kendisinden sonra yetisecek sairlerin öncüsü olmustur. Yunus Emrenin RisaletüNushiyye adli tasavvufi bir mesnevisi ile Divani vardir. Risale 1307-8 yilinda yazilmis olup 600 beyitten olusur.Calismamiza esas aldigimiz Süleymaniye Kütüphanesi Fatih Koleksiyonu, 3889 numarada kayitli olan yazma bu eserler baslar. Yunus Emre hakkinda ayrintili bilgi ve bibliyografya icin asagidaki kaynaklara bakilmalidirMustafa Tatci, Yunus Emre, DIA, 43600-606 ayni yazar, Yunus Emre, Dvan-i Ilahiyat, H Yayinlari, 3. basim, Istanbul 2014, s.9-238 Abdülbaki Gölpinarli, Yunus Emre Hayati ve Bütün Siirleri, Hasan l Yücel Klasikler Dizisi, Türkiye Is Bankasi Kültür Yayinlari, 7. basim, Istanbul, Ocak 2016, s. 9-45