Serkan Firtinadan, kentin icinde nefes alamayanlardan, kentin disina itilmislere kadar; trajik insan manzaralari...
Toplum icinde bir sekilde yalniz kalmis ya da yalniz birakilmis insan hikayeleri... Dogal olan ile yapay olanin bitmek bilmeyen karsitliklari... Nostaljinin biraktigi buruk sevincler ve hüzün saganagi... Serkan Firtinanin söylemleri; yazinsal, özgün, öykü teknigini bütünüyle kavramis durumda. Deneyimsizlik gitmis, yasina yabanci ama yine de cok yakisan bir ustaligin ilk evresinde. Bu birikim ve donanimla Türk öyküsünü sarsip sallayacak, alisilmadik bicim, bicem ve nitelikte öyküler yazabilecek yetenek önünde saygiyla egiliyorum.