Ahmet Mithatin Maksadimiz yeniceriligin mevcut oldugu zamanlardaki eglencelerin bazilarini anlatmak diye bahsettigi Dolaptan Temasada pek de bilmedigimiz yasayisiyla bir dönemin kapilari aralaniyor. Istanbulun mahalle kahveleri, helva sohbetleri, giyim kusam ve adetleri, hatta esyasiyla... Kisa, ancak oldukca zengin icerigiyle roman Behram Aga, Dilber Leyla, Yeniceri Zorlu Mustafa ve Pasali Ahmet Aga karakterleri arasinda gelisen komedi ve gerilim unsuruyla bezeli, cinayetlere varan olaylari konu aliyor.
Ahmet Mithat Efendi 1844-1912 Tanzimat devrinin önde gelen yazarlarindandir. Gazetecilikle basladigi yazi hayatina hikaye ve roman yazarligini da ekleyerek cesitli alanlarda sayisi yüz elliyi bulan eser kaleme almistir. Yaziyi halki egitmek icin bir arac olarak gördügünden ansiklopedik bilgilerle dolu eserlerinde okuyucuyla daima diyalog halindedir. Sofyada Tuna gazetesinde önce yazar, daha sonra basyazar olarak gazetecilige adim atar. Mithat Pasayla gittigi Bagdatta ressam Osman Hamdi Bey, Muhammed Zühavi ve Sirazli Bakir Can Muattar gibi isimlerin de bulundugu oldukca genis kültürlü bir cevreye girerek Bati ve Dogu kültürleri üzerine bilgisini derinlestirir. Tahtakaledeki evinde kendi matbaasini kurup kitaplarini yayimlamaya baslar. Bir yandan da yayimladigi Devir, Bedir, Dagarcik, Kirkambar gibi gazete ve dergilerle gazetecilige devam eder. Yazilarindan dolayi Abdülaziz yönetimi Namik Kemallerle birlikte onu da sürgüne gönderir. Üc yil süren Rodos sürgününde cocuklar icin bir okul acarak ders vermeye baslar ve ilk romanlarini yazar. Istanbula döndügünde cesitli memuriyetlerde bulunur ve Türk basin tarihinin en uzun soluklu gazetelerinden Tercüman-i Hakikati kurar. Hemen her konuda, üstelik yeni tekniklerle de yazan Ahmet Mithatin secme eserlerine Türk Edebiyati Klasikler Dizimizde yer vermeyi sürdürecegiz.