Uluslararasi iliskiler disiplini ve tarihsel sosyoloji iliskisinin tartisilmaya baslanmasi cok eski degildir. Tarihsel sosyolojinin en az iki yüz yillik bir gecmisi olsa da uluslararasi iliskiler disiplininin tartismalarin arasina girisi 1990li yillarin basina rastlar. Tarihsel sosyoloji tartismalari, 2000li yillarda büyük bir hizla gelismis ve günümüzdeki uluslararasi iliskiler tartismalarinin ana eksenini olusturmaya baslamistir.
Peki tarihsel sosyoloji uluslararasi iliskiler acisindan neden önemlidir Tarihsel sosyolojinin önemi pozitivist bir gelenek icinde gelismis uluslararasi iliskiler disiplinine tarihsel ve toplumsal bir boyut kazandirmasidir. Uluslararasi sistem ontolojik bir veri degildir. Tarihseldir, belli kosullarda ortaya cikmistir ve degisebilir. Ancak, neorealizmin uluslararasi sistemin degisemeyecegi, dinamiklerinin ayni oldugu, bugünkü uluslararasi sistem ile 1648deki Vestfalya sistemi arasinda ontolojik bir farklilik bulunmadigi yönündeki görüsleri disiplinin temel varsayimlari haline gelmistir. Iste tarihsel sosyoloji yaklasimlari bu tarih disi varsayimlari elestirerek uluslararasi sistemi ve jeopolitik dinamikleri tarihsel ve toplumsal kosullarin bir ürünü olarak degerlendiren yaklasimlari icermektedir.
Weberci ve Marksist tarihsel sosyolojiye odaklanan bu kitap, uluslararasi iliskiler ve tarihsel sosyoloji arasindaki iliskiyi inceleyen önemli düsünürlerin görüslerini bir araya getirmek amaciyla yazilmistir. Günümüzde tarihsel sosyoloji calismalarinin uluslararasi iliskiler disiplininde gün gectikce daha fazla önem kazanmasi, kitabin güncelligini ve önemini artirmaktadir.