21. yüzyilin basinda insanlik olarak acilen ögrenmemiz ve gelistirmemiz gereken en önemli kabiliyet, savasa ve siddete dair düsünce tarzimizi tamamen degistirmek; her baglamda ve düzeyde sorunlarin, uyusmazliklarin ve catismalarin yapici ve barisci araclarla cözülmesi yollarini bilimsel ve cok-disiplinli yöntemlerle ögrenmek ve ögretmek olmalidir. Her ne kadar geleneksel sosyal bilimler siddet ve catisma konularini kendi disiplinleri cercevesinde tartissalar da, bunlarin her birisi insan davranisini kendi ilgi alanlarina giren dar kesitleriyle degerlendirmektedir.

Tarihciler catismalarin tarihini; psikologlar insanlari siddete veya siddetsizlige götüren sartlari; sosyal psikologlar, sosyologlar ve antropologlar siddet-grup dinamigi ve siddet-sosyal davranis iliskilerini; siyaset bilimcileri ulusal veya uluslararasi seviyedeki siyasi örgütlenmeleri; felsefeciler ve din bilimcileri ise catismalarin ahlaki ve dini yönlerini incelemislerdir. Catisma, siddet ve savas yerine artik barisa ulasmak, catismalari bariscil yollarla cözmek adina disiplinlerarasi ve cok disiplinli yaklasimlari üretmek, tartismak ve uygulamak gereklidir. Bunun icin ciddi bir zihniyet ve paradigma degisikligi sarttir. Günümüzde bu ihtiyaci karsilama iddiasinda olan bilimsel disiplin acilimi Baris Calismalaridir.

Prof. Dr. Havva Kök Arslan