Hepimizin bildigi meshur bir fikra vardir. Merakli biri, herhangi bir ruh ve sinir hastaliklari hastanesinin penceresine varir ve icerdekilerden birine, Hastanede kac kisisiniz diye sorar. Aldigi yanit, Sen bizi birak, siz disarida kac kisisiniz olur. Bu bir fikra kuskusuz. Ancak hizla seyreden yasam akisinin gözlerimizden kacirdigi cok önemli bir varolussal soruna parmak basiyor. Türkiyede kac hastane ve bu hastanelerde kac hasta var sorusuna, hastalardan herhangi birisi, Siz disaridakiler kac kisisiniz yanitini vermese de, tibbi literatürde hasta olduguna hükmedilmis insan sayisi, her zaman ve her yerde, hasta oldugu saptanmamis ya da saptanmayi bekleyen disaridakilerden katbekat fazladir.
O zaman sorun bunun neresinde Mademki tibben hasta olmayanlar ya da normal-saglikli insanlar sayica her zaman ezici bir cogunlukta, öyleyse Tibbin Office1 müdahalesine ugramamis bu cogunlugu, yani hasta olmayanlardan olusan insanlari saglikli sayabilir miyiz Eger Tip bilimi bu cogunluk hakkinda henüz hasta tanisi koymamis ise, acaba bu insanlara tümüyle saglikli olanlar diyebilir miyiz Ya da Tibben hasta olmayanlar veya Tibbin tanisina henüz ugramamis normal insanlar demek mümkün mü
Felsefi sagaltim, insanin insani, insanligin insanligi iyilestirmek icin en kapsamli, en derinlikli ve en etkili tedavi yönteminin felsefe oldugu iddiasini ortaya atmaktadir. Türk okuru bu iddiayi kabul ya da red gözüyle degil, analitik, sorgulayici ve elestirel bir gözle degerlendirecek öngörü ve sagduyuya sahiptir.