Genclerin yasadiklari sorunlar yalnizca gelismis ülkelere mahsus bir durum olmayip, cesitli kültürlerde ve zamanlarda az cok benzerlerine rastlanan, neredeyse evrensel bir olgudur. Bununla birlikte bu sorunlarin gerek derinligi gerekse yayginligi, son yüzyilda cok ileri boyutlara ulasmis gözükmektedir. Ilk olarak Erikson tarafindan dile getirildigi sekliyle, günümüz gencleri bir kimlik bocalamasi ya da bunalimi sürecini yasamaktadirlar.

Kendini tanima ve tanimlama, toplumdaki rolünü ve hayattaki amacini belirleme konusunda genclerin ciddi sikintilari ve arayislari gözlenmektedir. Bu sorunun yayginligi konusunda uzmanlar hemen hemen görüs birligi icerisinde olmakla birlikte, sonuclarinin degerlendirilmesinde kötümserlerin yaninda iyimserler de bulunmaktadir.

Genclerin yasadiklari kimlik bunaliminin temelinde, hizla degisen ve gelisen toplum sartlari icerisinde birbirine zit rol beklentileri ve coklu tercihler karsisinda kalmalari ile, sosyal yapilarin onlara zorla dayattigi yaptirimlarin varligindan söz edilmektedir.