Okullarimizda basarili ögrenciler mutlu azinlik, basarisiz ögrencilerse mutsuz cogunluktur. Okulda hep basaridan bahsederiz. Ögretmenler basarili ögrenciyi sever, bu ögrencileri ödüllendirir. Bu basarilarini överek ve biraz da abartarak göklere cikarirlar.
Basarisiz ögrencilerini ise hic sevmezler. Bir sinifta 30-40 ögrenci oldugunu varsayalim. Her dönemde bu ögrencilerden sadece 20sinin cok basarili ve 30ununda normal basarida oldugunu varsayalim. Ya geriye kalan 50sinin noldugunu hic soran var mi Yok Elbette basariyi ögretmenlerin sevdigi kadar anne babalar da sever. Herkes sever basariyi. Cünkü basari mutluluktur, huzurdur ve güven verir insana... Ayrica basari üretkenliktir.
Basarisiz ögrenciler ve insanlar sevilmez; cünkü basarisizlik umutsuzluktur, güvensizliktir, tembelliktir. Bir sey var ki o da basarisizligin nedenleri hic sorgulanmaz. Basarisiz ögrenciler tembel teneke diye toplumdan dislanir, hor görülürler. Insanlar onlara is üretmedikleri icin güven duymaz. Bu basarisiz insanlarin, ögrencilerin basarisizliklarinin nedenlerini, nicinlerini ve nasillarini kimse merak etmez, hicbir zaman da sormaz.
Oysaki insanlarimizdan ve de ögrencilerimizden basarisiz olanlarin sayisi oldukca yüksektir. Sadece sinif gecmek basarili olmak demek degildir. Egitim ögretimin uzun zaman tünelinde sinifta kalanlar, sirf ögretmenin siddetinden okulu terk edenler, azimsanmayacak sayidadir. Bu yiginlarin soru ve sorunlarina kimse kulak asmaz. Olsa olsa bu insanlar Aziz Nesinin 60 dedigi aptallardir. Ne demek aptal insan Iste onlar cahil cogunluktur. Okul görmeyenler, okuldan kovulanlar, tembel tenekeler ve basarili azinlik dedigimiz mutlu insanlarin hor gördükleri insanlardir bunlar. Bugüne dek akla gelmedigi icin ihmal edilen, sorusturulmayan iste bu basarisiz yiginlarin soru ve sorunlarina bu kitapta yanit arayacagiz.