Oturdugum yerden zor duyulabilen ekin kargalarinin boguk ve uzak gürültüleri disinda mekanin sessizligini bozan hicbir ses yoktu. Bu cok seyrek hissettigim bir yalnizlik duygusuzdu. Hava kipirtisizdi, koridor boyunca tek bir kuru yaprak hisirtisi bile yoktu. Bu cok sikinti vericiydi. BInanin yakininda duran agaclar onu karartmislardi ve manzaranin hüzünlü havasina biraz da hayranlikla karisik korku eklemislerdi.
Bu ruh halindeyken, hos olmayan bir sürprizle, yakinimda, pis pis gülen ve agir konusan bir ses su sözcükleri mirildandi Kurtlar icin yemek, ölü ve cürümüs; Tanri herkesten üstündür.
Duvarin icine kücük bir pencere yapilmisti ve bu pencerenin karanlik girintisinde, gölgede kalmis, keskin hatli bir adam oturmus ayaklarini sallandiriyordu. Merakli bakislari üstüme odaklanmisti, alayci bir sekilde gülüyordu ve önceden saskinligimi iyi gizledigimden, devam etti
Ölüm parayla alinabilir bir sey olsaydi eger, Zenginler yasardi, ölürdü fakirler.
Vaktiyle büyük bir evdi, efendim, diye ekledi. Dunoran evi ve sarsfieldlar. Sör Dominick Sarsfield ailesinin son ferdiydi. Oturdugunuz yerden iki metre ötede hayatini kaybetti.
