Cagimizin en ünlü düsünür ve psikiyatristlerinden Carl Gustav Jung, bu kitabin olusmasina razi geldiginde seksen yasini gecmisti. Razi gelmek deyimi yadirganmamali, cünkü Jung özel yasamini ortaya sermekten hic hoslanmayan biriydi. Özgecmisini yazmasi konusundaki bütün yaklasimlari geri ceviriyordu. Karar vermesi uzun sürdü, ama verince de kendini bu ise adadi. Iki yili askin bir süre Aniela Jaffe ile anilari üzerinde calisti. Yine de ici rahat degildi. Bu malzemeyi bir ömür boyunca korudum diyordu. Hicbir zaman aciklamak istemedim. Buna da saldirirlarsa öbür kitaplarimdan cok daha fazla etkilenirim. Yalnizliktan yeterince aci cektim. Eyübe Yanit bu denli gürültü kopardigina göre, anilarim daha da beter tepki alacak. Bu özgecmis, bilimden edindigim bilgilerin isiginda yasamimin öyküsü. Ikisi bir bütün. Yasamim bir anlamda yazdiklarimin özünü olusturuyor, yazdiklarim yasadiklarimin özünü degil. Tüm düsüncelerim ve cabalarim ayni zamanda benim. Bu nedenle özgecmisim, benin yalnizca kücük bir parcasi. Carl Gustav Jungun yasaminin ilk yillarindan baslayarak son yillarina kadar, Anilari, Düsleri, Düsünceleri, yirminci yüzyilin bu son derece önemli düsünür ve psikiyatristinin ilginc ve bir o kadar da sakli kisiligini olabildigince ortaya koymasi yaninda, önce hayrani oldugu sonra görüs ve kavram ayriligina düstügü büyük usta Sigmund Freudla iliskilerine ve onun kuramlarina iliskin düsüncelerine de isik tutuyor.