19. yüzyilin ikinci yarisi ile 20. yüzyilin baslarindaki düsünce hayatinda önemli rol oynayan felsef akimlardan biri süphesiz pozitivizmdir. Auguste Comte tarafindan sistemlestirilen bu akim bircok ülkede yayilmis ve taraftarlar bulmustur. Comteun yeni bir ilim olarak sosyolojiyi kurmasi ile pozitivizmin etki alani daha da genislemistir.
Ingilterede John Stuart Mill ve Herbert Spencer gibi temsilciler bulan pozitivizm, bu iki ülke ile olan tarih ve kültürel iliskimiz oraninda yurdumuzda da etkisini göstermistir. Bircok ülkelenin kültür ve politikasinda etkili rol oynayan bu akimin, memleketimize hangi yollar ile girdigi ve ilk etkilerini nasil olustugu, düsünce tarihimiz acisindan büyük önem tasidigi acik bir hakikattir.
Inceleme konumuz olan Pozitivizmin Türkiyeye Girisi ve Ilk Etkileri yukarida belirttigimiz hususa ayrilmis bir calismadir. Bu calismamizin ilk bölümünde pozitivizmi, nasil dogdugunu ve Fransa ile Ingilteredeki temsilcilerini detayli olarak belirttik. Bunun sebebi, edeb, siyas ve toplumsal hayatimizdaki pozitivist etkilerle; mütefekkirlerimizden kimin, hangi pozitivist filozofun etkisinde kaldigini acik olarak ortaya koymak düsüncesidir. Konumuzun sahasi cok genis oldugu icin 1920 yili ile sinirladik. Pozitivizmin Türkiyede bu tarihten sonra görülen etkileri ayri bir inceleme konusu olabilir.