Masallarin ya da sözlü Kürt edebiyatinin üzerimde yarattigi etkinin daha yeni yeni farkina vardigimi
belirtmeliyim. Farkina vardikca icim sizliyor. Bu sözlü gelenek yok olma noktasindadir. Yeniden canlandirilmasi
kültürel bir gerekliliktir.
Bu gelenegin binlerce yillik gecmisi var, binlerce adsiz kahramanlarin sayesinde var olmayi sürdürdü.
Toplum bu sözlü anlaticilarin adlarindan bihaber oldu. Cünkü bunlar toplumun icinde olanlardi, annelerdi,
yaslilardi, unvani nami olmayanlardi; anlaticilar cobanlardi, rencber, emekcilerdi özel bir statüleri yoktu. Bunlar
edebiyatin dehalariydilar, bütün calgi alet sahipleri toplumun icinde olanlardi sözlü edebiyat anlaticilari siradan
insanlardi. Bunlar kültürlerine asiktilar, gelenek ve göreneklerine bagliydilar, asklarini sözleriyle yasattilar sonra
gittiler o güzel sesleriyle birlikte, birer kütüphane olarak kayboldular.