Islamiyetle 9. yüzyilda tanisan Türkler, kendi devlet anlayislarini Islam dünyasina tasidi. Böylece devlet ve hukuk kavramlarinda, bagimsiz sivil otorite ve onun kanun koyucu gücü lehine büyük bir degisiklik ortaya cikti. Seriat ile yan yana bir sivil hukuk alani gelisti. 11. yüzyilda El-Maverdi ve EbuMansur el-Bagdadi basta, büyük fakihler Islam toplumlarinda bu ayrimin gerekliligi üzerine yazdilar, tartistilar.
Osmanli Devleti bu gelenegin bir parcasiydi. Yaygin popüler kaninin aksine, her devlet gibi baslangicta belli bir kalipla kurulmus, cöküsüne dek de bu kaliba harfiyen uymus degildi. Halil Inalcik, Osmanli tarihinin gecmise uzanan köklerini de göz ardi etmeden, 600 yil boyunca devlet ve Islamiyet arasindaki degisken iliskinin bir dökümünü bu kitapta sunuyor.
Kutadgu Biligdeki devlet anlayisindan baslayarak, Uclarda bir yanda gazi beylerle, bir yanda dervislerle baslayan kurulus öyküsünü anlatiyor. Devlet kurumsallastikca Uclarin, gazilerin ve dervislerin önemlerini kaybedisini, bu arada yeni kurumlarin ve anlayislarin yükselisini gözler önüne seriyor. Fatih Kannnamesiyle örfün hukuk alanina resmen girisinin, ulemanin devlet yapisindaki diger unsurlardan giderek ayrismasinin uzun zamana yayilmis öyküsünü ayrintilariyla sunuyor. 17. Yüzyilda Avrupadaki tasfiyeci akimlarla ayni siralarda ortaya cikan selefi Kadizadelilerin hem toplum hem de devlet ve Islamiyet üzerindeki etkilerini mercek altina aliyor.18. yüzyilda baslayan Batililasma eksenli modernlesme hareketinin Cumhuriyetin kurulusuna dek uzanan seyrini takip ediyor. Osmanlilarin kurulus yillarindan beri süren Hiristiyanlik Islam tartismalarini da bu cercevede ele aliyor.
Osmanli Tarihinde Islamiyet ve Devlet kadim bir meseleyi, usta bir Osmanli tarihcisinin kaleminden okumak isteyenler icin.