Avrasyanin ucsuz bucaksiz bozkirlarinda tarihin ilk isiklariyla birlikte Türk kökenli topluluklarin tarihi baslar ve 21. yüzyila kadar kesintisiz sürer. Bu uzun maceranin cok boyutlu degerlendirmeleri yapilabilir. Ancak bunlarin icinde bir konu vardir ki en eski dönemde de temel dinamiktir; bu konu Türk boylaridir. Boylar Türk milletinin ana gövdesini olusturmustur. Türkler bu kadar genis sahada nasil varliklarini kaybetmeden yasadilar sorusunun cevabi boylarin tarihinde yatar.
Türkler tarih genisliklerini de boylarin dagilimina borcludur. Bir grup Türk kütlesi Orta Avrupada devletler kurarken, baska bir Türk kütlesi Mogolistan ya da Kuzey Cinde siyasi organizasyonlar meydana getiriyor, Irandan Kuzey Hindistana kadar uzanan sahada da yine baska devletler halinde yasiyordu. Kisacasi boylar halinde yasamak ya da boy organizasyonlari üzerinde siyasi kuruluslar meydana getirmek Türk tarihinin en önemli özelliklerinden biridir. Benliklerini kaybetmemelerinin de en önemli sebebi budur.
Elinizdeki kitapta MÖ 3. yüzyildan, MS 10. yüzyila kadar Volga Idil Irmaginin dogusunda Orta Asya adi verilen sahada yasamis Türk boylarinin durumlari ele alindi. Dayandigimiz ana kaynaklar Cince yazilmis olanlardi. Daha sonra bunlar Türkce, Arapca, Farsca, Grekce ve Latince meydana getirilmislerle karsilastirildi ve ortaya bir boylar ana gövdesi cikti. Bu ana gövde Türklerin tarih temellerini meydana getirir.Elinizdeki kitap Türk tarihinin Islam Öncesi döneminin ana gövdesini ögrenmek isteyenlere kaynaklara dayali muazzam bilgiler sunmaktadir