Garp medeniyetinin esas unsurlari ilim, ameli hayata tatbikinden ibaret olan teknik, insan haklarini teminat altina alan hukuk ve hürriyettir. Hakiki Garplilik ise bunlarin prensiplerine bagliliktir.
Biz insanimizin umumi meslek, teknik bilgisini artirmadan, ona yeni maharetleri kazandirmadan, istidatlarini inkisaf ettirmeden ve dünya görüsünü, zihniyetini ilmi esaslara göre degistirmeden, yani ona ilim zihniyetini asilamadan sadece fabrikalar, genis caddeler acmak, parklar, barajlar, limanlar yaptirmak, lüks otomobiller, kombine ziraat aletleri, radyolar, buzdolaplari vs almak ve Batili kanunlar, nizamlar vazetmek suretiyle Garplilasacagimizi zannetmisiz. Yüz elli seneden beri hep bu kanaat ve bu batil itikatle hareket etmekteyiz.
Iptidai bir kavmi medenilestirmek gayesiyle sadece okuma yazma ögretirseniz, okuma yazma bilen iptida bir kavum elde etmis olursunuz. Bu itibarla milletler arasinda kültür ve medeniyet farklarini doguran, onlarin halk tabakalari degil, münevver zümrelerdir. Hakikatte, Türk halkiyla diger medeni milletlerin halk tabakalari arasinda bilgi bakimindan büyük bir fark bulunmamasina mukabil, Türk münevverleriyle bazi istisnalara ragmen Garp münevverleri arasinda ucurumlar kadar derin farklar vardir. Binaenaleyh Türkiyenin geri kalisinin sebebi, halkinin cehaleti degil, münevverlerinin gerek keyfiyet, gerek kemiyet bakimindan kifayetsiz olusudur.