Oglunun -kendisine birkac saat evvel satin almis oldugu sapkasiyla birlikte- trenin penceresinden basini disari cikarip sarktigini gören baba, birkac kez oglunu ikaz etmis iceri girmesi icin. Fakat kücük afacan babasinin uyarilarini duymazliktan gelip rüzgarla arasindaki oyuna devam etmis; baba ne kadar Oglum yapma, iceri gir, sapkani düsüreceksin, dediyse de kücük afacani ikna etmesi mümkün olmamis. En nihayet sabri tükenen baba, cocugun fark edemeyecegi bir sekilde basindan sapkayi kapip Bak gördün mü demis; Ben seni uyarmistim, iste sonunda sapkani düsürdün
Sapkasini kaybettigini sanan cocuk tabii bu duruma cok üzülmüs ve gözünde iki damla yasla tam da mahzun mahzun yerine oturacakken, babasi, elinde tuttugu sapkayi ona gösterip Al su sapkani bakalim. Fakat bir daha da sakin trenin penceresinden basini cikarip sarkma, olur mu diye ogluna tenbihte bulunmus. Cocuk babasinin elinden sevincle sapkasini alip bir süre uslu uslu oturmus.
Ve cok gecmeden tekrar pencereye kosmus; heyecanla sapkasini disari firlattiktan sonra babasina yalvaran gözlerle bakip söyle demis
Babacigim Nolur, demin yaptiginin aynisini bir daha yapsana