Mademki insani anlatiyoruz, öyle ise Onun mutlulugu icin yazacagiz; bu da, cirkinde bile var olabilen güzelligi aramak ugruna nice bir ömrü harcamak demek olacaktir. Sanat adaminin cok zor olan görevi de zaten burada baslar. Hayat ile ömür arasindaki baglarin olusturdugu hem birbirinden ayri hem icicelesmis bir hürriyet bizim aradigimiz mutlulugu meydana getirebilir mi
Bu soru, bize, insanin dünü, bugünü, yarini ile birlikte ölüm sonrasi dünyasini da bir arada düsünmek mecburiyetini yüklüyor. Iyinin, dogrunun ve güzelin ugrunda umutlanmis bir ömür, hayati ve sonrasini gözardi edemez. O vakit de Bütünlük ve Birlik söz konusu edilecektir. Orta Asyadan Anadolu ve Rumeli topraklarimiza büyüyüp beslenmis bir kültürün degisik halkalarinda ham iken pismis olan bizim insanimiz icin bu Birlik ve Bütünlük cok önemlidir. Insanimizin mutlulugunu istiyorsak saldirmak ve yikmak yerine güzelligin yapici yolunu secmek zorundayiz.