Allahin insan cinselligini sadece üremek üzere yarattigini düsünmüyorum. Öyle olsaydi hayvanlardaki ciftlesme mevsimleri gibi bizim icin de bir sevisme takvimi olurdu ve baska zamanlarda asla cinsel uyari duymazdik.
Dahasi yine o vakit, ask gibi bütün duygularin ayaklandigi bir yasam zirvesi yasanmazdi, kiskanclik gibi yakici duygular var olmazdi, ihanet gibi insan hayatini karartan durumlara düsünülmezdi ve yatakra ruhlarimizla konustugumuz o özel dil olusmazdi.
Insanlar icin yatak birbirini sahiden tanimamin, yüreginin en icin dokunmanin, gecmisin acilarini kavrayip gelecegin umutlarini beslmenin ve bütün gizlerini acmanin ilk zamanidir.
Cünkü yatak, insanin sadece bedeninin degil ruhunun da soyundugu yerdir.
Ve eskilerin nikahta keramet vardir sözünü, o yillarda insanlarin evlenmeden evvel birbirlerini gercek anlamda taniyacaklari yer olan yataga henüz girmedikleri icin söyledigi düsünülürse, artik cagimizda yatakta keramet var
Ama tabii bazen melanet de bulunuyor